OTOBÜSLÜ TRAKYA TURU 

1 GECE 2 GÜN

1 GECE KONAKLAMALI TRAKYA TURU

Kimi der ki kadın;

Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın;
Yeşil bir harman yerinde,
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki hayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.

Kimi der ki hamur yoğuran,
Kimi der ki çocuk doğuran..
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal
O benim kollarım, bacaklarım, başım,
Yavrum, annem, karım, kız kardeşim
Hayat arkadaşımdır..

FATMA EFE: “Gençlerin ellerindeki telefonlardan, tabletlerden başlarını kaldırmadan yetişmeleri, iletişimsizlikleri; geçmişin zorlu yaşam koşulları hakkında fikirleri olmayışına üzülüyordum. Evimde sergilediklerimle onlara bir zaman yolculuğu yaşatmak, o yokluk zamanlarındaki kanaatkârlığı böylelikle hissettirmek istedim.”

CUMHURİYET KADIN KOROSU: Koronun kurucusu ve aynı zamanda şefliğini yapan Şükran Akdeniz, “İçimizdeki Atatürk sevdasını haykırmak ve yeni nesile bu sevdayı anlatan türküleri aktarmak için bu koroyu kurduk”  “Geçen sene 30 Ağustos etkinlikleri dolayısıyla Lüleburgaz'da bir koroya keman çalmak için katıldım. Daha sonra Ertuğrul köyündeki kadınlar da bu işi yapamaz mı diye düşündüm. Kemanımı alıp köye gittim. Kadınları köy meydanına topladım. Sizinle bir koro kurmak istiyorum. Sizlere marşları ve türküleri öğretmek istiyorum dedim. İlk önce çok çekindiler. 'Biz nasıl yaparız ilkokul mezunuyuz, okumayı bile unuttuk. Hem sahneye nasıl çıkarız' dediler. Merak etmeyin ben size her şeyi öğreteceğim dedim. 13 kişiyi topladım ve koroyu kurduk. Çalışma yerimiz bile yoktu. Okulun bodrum katında çalışıyorduk. Ama herkes büyük bir istekle ve canı gönülden çalışınca her şey oldu.”

GÜLAY KAYAN: Evinin yeşillikler içindeki bahçesine yaptırdığı taş fırında hazırladığı ekşi mayalı ekmekleri oldukça ilgi çekiçi. Talep üzerine Boşnak ve Pomak börekleri, plaska gibi Balkan mutfağının diğer hamur işlerini de hazırlıyor. Gülay’ın Mutfağından özellikle yaz ortalarından itibaren hummalı bir üretimin içine giriyor. Kışlık tüketim için erişteler, kuru yufkalar, tarhanalar, reçeller hazırlayarak bu üretimlerini kargo yoluyla bu doğal ve ev üretimi ürünleri arayanlara ulaştırıyor.

BEYHAN ÜRİ: Demirköy’de elinin emeğiyle lezzet damıtan, özellikle de Boşnak mutfağının hamur işlerini seyrine doyulmaz bir sunum, tadına doyulmaz bir lezzetle hazırlayan isimlerden biri. Yöreyi ziyaret eden misafirleri, köyün eko-turizm önermeleriyle kalkınması için yürütülen projeler çerçevesinde kurulan, Hamdibey Köyü Ziyaretçi Merkezi’nde (Beyoba) Boşnak mutfağının damak çatlatan lezzetleriyle ağırlıyor.

ERTUĞRUL KÖYÜ MÜZE EVİ – ERTUĞRUL KÖYÜ CUMHURİYET KADINLARI KOROSU – POYRALI KÖYÜ KÜLTÜR EVİ – KIRKLARELİ KÜLTÜR VE SANAT EVİ – HARDALİYE

06.00 Kadıköy Tepe Nautilus AVM Yanı (Ayrılık Çeşme Metro İstasyonu İspark Otoparkı),

07.00 Yenibosna Metrobüs Durağı Yanı (Koçtaş Önü)

07.30 Beylikdüzü  Migros Karşısından alarak, günümüzde Bulgaristan’dan gelen muhacirlerin yaşadığı Ertuğrul Köyü’ne hareket ediyoruz. Burada alacağımız yöresel köy kahvaltısının ardından (Ekstra) Fatma EFE’nin, zamanında bir kenara kaldırmak üzere olduğu köy yaşamına dair kültür objelerini biriktirmesiyle başlayan Müze Evini ziyaret ediyoruz. Müze evimizi Fatma ablamızın anlatımıyla gezdikten sonra köyümüzde yaşayan yaşları 40 ile 80 arasındaki kadınlar tarafından kurulan 'Cumhuriyet Kadınları' adlı bir koroyu dinliyoruz. Bu küçük dinletinin ardından Rumeli göçmenlerin oturduğu ve Trakya’da ilk kadın muhtarının seçildiği Poyralı Köyüne hareket ediyoruz. Trakya’nın ilk kadın muhtarı da olan, dönemin muhtarı Cemile ESEN’in de girişimleriyle zamanında toplanan etnoğrafik eserlerinde sergilendiği, aynı zamanda günümüzde Poyralı Köyü Dokumaları’nın Gülay Karakulak tarafından üretilişine tanık olarak, alışveriş yapıyoruz. Ardından Mutlu İnsanlar Kenti olarak markalaşan Kırklareli şehrimize hareket ediyoruz. İlk olarak tarihi dokusunu kaybetmeyen Yayla Mahallesine gidiyoruz. Burada tarihi bir yapıda olan günümüzde ise restaurant olarak turizme açılan Papaz’ın Evinde öğle yemeğimizi alıyoruz. Öğle yemeğimizin ardından Tarihi Yayla Mahallesinde gezmeye başlıyoruz, göreceğimiz yerler ise; Kırklareli Kültür ve Sanat Evi, Atatürk Evi, Tarihi Konaklar (Panoramik), Hızırbey Camii, Kadın Kooperatiflerin kurduğu çarşılar olacaktır. Sonrasında Yayla Parkında Atamızın yaşarken yapıldığı tek olan heykelini görerek çay molası veriyoruz. Çay molamızın ardından Kırklareli’ye özgü tatları tatmaya başlıyoruz. Kırklareli’nin atamız tarafından milli içeceği ilan edilen Hardaliye, Susam ve Tahin Helvası, Keçi Sütü ve Meşe Palamutundan yapılan reçelleri tadıyoruz. Son olarak Havaaalanı olmamasına rağmen uçağı olan şehrimizin uçağını görerek otelimize hareket ediyoruz. Kısa bir dinlenmenin ardından isteyen misafirlerimiz (Ekstra) ile eski bir konakta Jülide Başkur’un işletmecisi olduğu restaurantta  özellikle Yunan ve Balkan yemeklerin yanında Kırklareli şaraplarıda tadabiliyoruz.

Sabah Kahvaltısı: Ekstra Olarak Ertuğrul Köyünde Alınacak. (Ekstra)
Öğle Yemeği: Papaz’ın Evi Restaurantta Ekstra Olarak Alınacaktır. (Ekstra)
Akşam Yemeği: Gusto Celepoğlu Konak Restaurantta Ekstra Olarak Alınacaktır.
Konaklama: LOZENGRAD OTEL , VB.
Rota: İstanbul – Ertuğrul Köyü (180 km) Ertuğrul Köyü – Poyralı (15 km) Poyralı – Kırklareli (35 km)
Toplam Kat Edilecek Mesafe: 230 Km
Otele Giriş Saati: 18.00

2.GÜN DUPNİSA MAĞARASI – POMAK YEMEK KÜLTÜRÜ – BOŞNAK YEMEK KÜLTÜRÜ – DEMİRKÖY – HAMDİBEY KÖYÜ – İĞNEADA – LİMANKÖY – MEŞE BALI

Turumuz, sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından bitki örtüsünden kaynaklı kendinizi Batı Karadeniz’de olduğunuzu hissedeceğiniz güzel bir yolculuğun ardından Trakya’da turizme açılan ilk ve tek mağarası olan Dupnisa Mağarasına ulaşıyoruz. Mağarada süt beyazdan kırmızı ve kahverenginin her tonundaki renklere sahip; dev boyutlara ulaşan sarkıt, dikit, sütunlar; perde, bayrak damla taşları ve damla taş havuzları ile sizlere hayranlık uyandıracak. Mağara gezimizin ardından Demirköy’e yol alırken nehir kenarında ayaklarımızı suya sokarak yorgunluk çaylarımızı içiyoruz. Çay molamızın ardından Pomak kökenli Gülay Kayan’ın evinin bahçesine misafir olmak için hareket ediyoruz. Evinin bahçesinde Gülay Hanım yerel Pomak giysileri ile bizi karşılıyor, önceden fırına attığı yerel ekşili mayadan yapılmış ekmekleri fırından alıyoruz. İkram olarak erik suyu ve plaksa böreği ikram ediyorlar. Ayrıca kadınların yerel meyvelerden yaptığı reçelleri, erişte ve tarhanayı alabilirsiniz. Sonrasında Boşnak kökenli yurttaşlarımızın yaşadığı Hamdibey Köyüne hareket ediyoruz. Burada bizleri ziyaretçi merkezinde Beyhan Üri hanım karşılıyor. Burada Boşnak mutfağına özgü Triliçe, Borovnica (Yabani mersin suyu), Boşnak böreğinin tadına bakıyoruz. Meşe balının da burada tadına bakarak satın alabilirsiniz.  Sonrasında Beyhan abla ile eski evlerin arasında küçük bir yürüyüş yapıyoruz. Zamanında bölge insanı tarafından ikinci Paris ‘olarak adlandırılan Hamdibey Köyünü arkamızda bırakarak “Karadeniz’in Trakya’daki İncisi’’ olarak bilinen İğneada’ya hareket ediyoruz. Türkiye’nin en büyük longoz ormanları ekosistemi olan İğneada Longoz ormanlarını panoramik olarak görerek Longoz Ormanları Ziyaretçi Merkezine ulaşıyoruz. Burada Longoz Ormanı ve canlı türleri hakkında bilgi aldıktan sonra Longoz Ormanların su kaynaklarından biri olan Mert Gölünün denizle buluştuğu yere giderek kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Fotoğraf molamızın ardından Limanköy’e gidiyoruz. Burada ilk başta Ata Kahveye uğrayarak kumdan kahve ve ev yapımı baklavanın tadına bakıyoruz. (Ekstra) Hemen karşısında alt katı kütüphane üst katı konukevi olarak kullanılan evi gezdikten sonra Limanköy Fenerine (Fransız Feneri) gidiyoruz. Burada Selvet Ninenin öyküsünü dinleyerek turumuzu tamamlıyoruz. Yaklaşık olarak 4 saatlik bir İstanbul dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Siz sayın misafirlerimizi bir sonraki ALİBABA TOUR organizasyonunda görüşmek üzere aldığımız noktalara bırakarak, üzülerek sizlerle vedalaşıyoruz. Hoşçakalın.

Sabah Kahvaltısı: Otelde Açık Büfe Olarak Alınacak Olup, Tur Ücretine Dâhildir.
Öğle Yemeği: Restaurantta Ekstra Olarak Alınacaktır.
Akşam Yemeği: Yol Üstü Dinlenme Tesislerinde Ekstra Olarak Alınacaktır.
Rota: Kırklareli – Dupnisa (55 km) Dupnisa – Demirköy (30 km) Demirköy – Hamdibey (10 km) Hamdibey – İğneada (25 km) İğneada – Limanköy (10 km) Limanköy – İstanbul (230 km)
Toplam Kat Edilecek Mesafe: 360 Km
Toplam Tur Mesafesi: 590 Km
İstanbul’a Varış Saati: 23.00